10 MUHARREM MÜNASEBETİYLE EHL-i BEYTİ YENİDEN HATIRLAMAK

Prof. Dr. İlyas Çelebi 2024-09-16

10 MUHARREM MÜNASEBETİYLE EHL-i BEYTİ YENİDEN HATIRLAMAK

10 Muharrem 61/680’de İslam tarihinin en trajik hadisesi Kerbelâ’da yaşanmıştır. Hz. Peygamber’in torunu Hz. Hüseyin ve çoğu aile bireylerinden oluşan 72 kişi Irak’ın Kerbelâ adı verilen bölgesinde Yezid’in orduları tarafından muhasara altına alınarak günlerce aç ve susuz bırakıldıktan sonra 10 Muharrem günü katliama tabi tutulmuşlardır. Peygamber’in torununun başı kesilerek Yezid’e gönderilmiş, temiz bedenleri ise at nalları altında çiğnenmiş, ezilmiştir. Bu olayın savaşla, siyasetle, ahlâkla, insafla ve insanlıkla izah edilecek herhangi bir tarafı yoktur. Hiçbir müslümandan da bu hususta Yezid ve askerlerine anlayış göstermesi beklenemez. Bu bir zulüm, Hz. Peygamber’in aile efradına haksızlık ve saygısızlıktır. Her müslüman Kerbelâ olayında taraftır ve Hz. Hüseyin’in yanındadır. Öte yandan bu hâdiseyi günümüze taşıyarak, o günkü olaylarla hiçbir alakası bulunmayan müslümanları iki cepheye ayırıp bir kısmına Hz. Hüseyin taraftarı (Şiî, Alevî), bir kısmına ise Hz. Hüseyin karşıtı (sünnî, Yezidî) damgasını vurup geçmişteki husumet ve düşmanlığı sürdürmenin doğru olmadığını, bu yaklaşımın tarihî ve ilmî referanslarının bulunmadığını söylemek gerekmektedir. İddia edildiği gibi Sünnî müslümanlar ne tarihte, ne de günümüzde Hz. Hüseyin’in karşısında ve Yezid’in yanında yer almışlardır. Şiî ve Alevîler gibi Muâviye ve Yezid’e lânet okumamışlardır. Bu durum, onların söylemine usul ve üslup açısından uydukları, Muâviye ve Yezid’i tasvip ettikleri anlamına gelmez. Bu husustaki farklılık muhtevadan değil, usul ve üsluptan kaynaklanmakta olup Ehl-i Sünnet’in Ehl-i Beyt hakkında muhteva yönünden farklı düşünmedikleri aşağıdaki açıklamalardan anlaşılacaktır

Anahtar Kelimeler :

Paylaş


Yorum Sayısı : 0